MERSİN PSİKOLOG
Aile İçi İletişimi Geliştirme Yolları


Aile İçi İletişimi Geliştirme Yolları
Aile, hepimiz için ilk aidiyet duygusunun, güvenin ve sevginin kaynağıdır. Ancak zamanla duyguların en yoğun yaşandığı, yanlış anlamaların en kolay olabildiği bir ortam haline gelebilir. Özellikle aile içerisindeki yaşanan bu sorunlara karşı sağlıklı iletişim becerilerini dikkate almak, öğrenmek ve kullanmak ilişkilerinizin yeniden yapılandırılmasını sağlayabilir. Sağlıklı iletişim, aile içindeki bağları güçlendiren, anlaşılma ve görülme hissini besleyen, ilişkiyi onaran en önemli unsurlardan biridir. Bu becerilerin nasıl kullanılabileceği beş etkili adımda sizler için aşağıda derlenmiştir.
1. Dinlemeyi Gerçekten Öğren
Çoğu zaman konuşan kişiyi dinlerken, vereceğimiz cevaplara odaklanırız bu da bize karşımızdaki kişinin söylediklerini anlamaya çalışmaktan ziyade kendimizi anlatmaya çalıştığımız, odağın tamamen kendimizde olduğu diğer tarafın duygu ve düşüncelerinin dikkate alınmadığı, onun hislerinin önemsiz olduğu izlenimini verir. Böyle bir durumda taraflardan her ikisi de anlaşılmadığını düşünür, öfke ve kızgınlık duyguları yaşamaya başlar. Böyle bir iletişim tarzının sorunları çözmesini bırakın işleri daha da karmaşık hale getirir.
Oysa aktif dinleme, karşımızdakini yargılamadan ve sadece anlamaya odaklanarak olur. Çocuğunuzun ya da eşinizin duygusunu kabul ettiğinizde, savunmaya geçmeden sadece dinlediğinizde aranızdaki güven artar.
Aktif dinleme, konuşan kişiyle göz teması kurmak, dikkati kişiye vermek, kişiden başka bir şeyle uğraşmamak, kişinin duygularını farketmek, sözünü kesmemek ve tavsiyelerin sadece istendiği zaman sunulması ile olur.
2. Duygularınızı İfade Etmekten Kaçınmayın
Aile üyeleri arasında açık duygusal ifade, ilişkileri onaran bir köprüdür. Duygunun ifadesi ve karşı taraftan alınan samimiyet dolu karşılık ilişkinin sürdürülmesini ve yakınlık kurabilmenin mutluluğunu verir.
Duyguları ifade etmek çoğumuzun alışkın olmadığı bir şeydir. Bunu yapmanın en kolay yolu konuşurken ''ben dili''ni kullanmaktır. Ben dili ile kişinin sorunun karşı taraf olmadığını var olan durumun kendine olan yansımalarının paylaşılması halidir. Örneğin; “Sen hep böylesin” yerine “Ben böyle olduğunda kırılıyorum” demek hem suçlamayı ortadan kaldırır hem de empatiyi kolaylaştırır.
3. Birlikte Kaliteli Zaman Geçirin
Günlük koşuşturmalar içinde ailece geçirilen zamanlar bazen ertelenir, yok sayılır ya da yeterince zaman geçirildiği düşünülür. Peki kaliteli zaman geçirmek ne demektir?
Kaliteli zaman, belirli bir süre boyunca tüm dikkatinizi ve ilginizi yanınızdaki kişiye odaklamanız anlamına gelir. Söz edilen şey fiziksel yakınlık değil birliktelik, karşılılıklı ilgilinin odaklanması demektir. Paylaşılan küçük bir kahvaltı, akşam yürüyüşü ya da ortak bir film gecesi bile duygusal bağları güçlendirir.
Birlikte paylaşılan zamanlarda asıl olan şey ne yapıldığı, ne kadar süre ile yapıldığı değil birbirine odaklanmak, ortak bir şey yaparken birlikte zaman geçirmek, birlikte olmanın değerini ve kıymetini hissederek anı paylaşmaktır.
4. Eleştiriyi Yerine Göre, Sevgiyi Her Zaman Gösterin
Aile içinde herkes zaman zaman birbirine dair rahatsızlıklarını dile getirme ihtiyacı duyar. Bu çok doğaldır; önemli olan bunu nasıl yaptığımızdır. Eleştiriyi, öfke anında ya da karşı tarafın savunmada olacağı bir zamanda yapmak çoğu zaman işe yaramaz , hatta ilişkide kırılmalara yol açabilir.
Bu yüzden duygular sakinleştiğinde, yapıcı ve çözüm odaklı bir dil kullanmak en sağlıklı yoldur. Eleştirinin hedefi muhatabımızın kişiliği değil, davranışı olmalıdır. Bahsedilen ''ben dilini'' kullanmak burada da işimize yarar. “Bu durumda kendimi dışlanmış hissettim” gibi bir ifade kullanmak, hem duygunuzu ifade eder hem de karşı tarafı suçlamadan iletişimi sürdürmenizi sağlar. Sorunun kişinin kendisi olmadığı yapılan davranış olduğunu vurgulamak sorunu yapıcı olarak değişimini sağlar.
Ayrıca her eleştirinin yanında sevgiyi, takdiri ve şefkati göstermeyi de unutmayın. Sürekli eleştirilen bir insan zamanla kapanır; ama sevildiğini, değer gördüğünü bilen biri gelişmeye daha açık olur. Küçük bir teşekkür, bir sarılma, ya da “Senin çabanı farkettim, teşekkür ederim” demek bile ilişkide büyük bir fark yaratır, iletişimin tonunu yumuşatır.
Yapıcı geri bildirimler, doğru zamanda ve uygun bir dille söylendiğinde ilişkileri geliştirir. Sevgi, övgü ve teşekkür duygusu, her zaman ve her koşulda ifade edilmelidir. Unutmayın, aile içindeki güven duygusu yalnızca hataların değil, sevginin de görünür kılınmasıyla güçlenir.
5. Sorunları Ertelemeyin, Konuşarak Çözün
Her ilişkide zaman zaman anlaşmazlıklar, kırgınlıklar ya da yanlış anlamalar yaşanabilir. Bu durumlar kaçınılmazdır, ancak onları nasıl ele aldığımız ilişkinin yönünü belirler. Küçük anlaşmazlıklar zamanla birikir ve büyüdükçe büyür, yığıldıkça yığılır ve küçük bir rahatsızlık büyük bir uzaklığa dönüşür. Bu yüzden kırgınlıklar biriktiğinde değil, hissedildiği anda konuşmak en sağlıklı yoldur. Sorunları sakince ya da sakin bir zamanda ele almak ailedeki duygusal güveni korur.
Birçok insan huzuru korumak ya da tartışmadan kaçınmak adına sorunları görmezden gelir. Sorunları konuşmak rahatsız edici olsa da sağlıklı kurulan iletişim, sessizlikten çok daha iyileştiricidir.
Çözülmeyen her sorun bir duvar örer; konuşulan her mesele ise o duvarı biraz daha yıkar. Açık iletişim, karşılıklı anlayış ve sabırla birleştiğinde ilişkilerde güven duygusu yeniden inşa edilir. Sorunları konuşmaktan korkmayın çünkü konuşmak, kopmak yerine bağ kurmanın ilk adımıdır.
Sonuç
Aile içi iletişim, yalnızca konuşmaktan ibaret değildir; dinlemek, anlamak, duyguları paylaşmak ve birbirine alan tanımaktır. Her aile zaman zaman iletişimde zorluklar yaşayabilir, bu çok insani bir durumdur. Önemli olan, sorunları bastırmak yerine onları anlamaya ve onarmaya niyet etmektir. Küçük adımlar, bir bakış, bir teşekkür, bir açık konuşma büyük değişimlerin başlangıcı olabilir.
Bazen ise duygular çok karışabilir, taraflar birbirini duymakta zorlanabilir. İşte bu noktada aile ve çift danışmanlığı, ilişkideki iletişim engellerini fark etmek ve çözüm yollarını birlikte geliştirmek için etkili bir destek sunar.
Aile ve çift danışmanlığı sürecinde taraflar birbirini suçlamadan, anlamaya dayalı bir dil geliştirir ve güven duygusunu yeniden inşa eder. Sağlıklı iletişim, öğrenilebilir bir beceridir ve atılan bu adım, daha huzurlu bir aile ortamının kapısını aralar. Siz ve aileniz yaşadığınız iletişim problemleri için gerekirse bu adımı atmaktan çekinmeyin.
