MERSİN PSİKOLOG

ERGENLİK DÖNEMİ BEDENSEL VE RUHSAL DEĞİŞİMLER

Ergenlik
Ergenlik

Yaşam sürecinde ayrı bir evre olarak ergenlik düşüncesi, çocukluk ve yetişkinlik arasında köprü olan yeni bir gelişim dönemidir. Bu dönemde yaşanılan, belirtilen içsel çatışmalar, ergenin büyüme isteğinin doğal sonuçları olarak ortaya çıkar. Ergenlik geçici bir rol kararsızlığı dönemidir. Çeşitli roller, düşünüler, idealler ve değerler denenir, benimsenir, sonra terk edilir ve yenileri aranır. Bir dönem için benimsenen ideallerden ve inançlardan kısa bir süre sonra tümden vazgeçilebilir. Tüm bu arayışlar bedensel ve ruhsal değişimlerin başlaması ile ortaya çıkar.

ERGENLİKTE FİZİKSEL GELİŞİM

Ergenlik dönemi hormonal ve bedensel değişikliklerle birlikte hızlı bir fiziksel olgunlaşmanın gerçekleştiği puberte ile başlamaktadır. Puberte, hipotalamustan hipofiz bezine cinsiyet hormonlarını (androjen ve östrojenler) salgılama emri vermesiyle başlar.Cinsiyet hormanları kemik mineral yoğunluğunu arttırarak iskelet sistemindeki değişimde rol oynadığı gibi birincil ve ikincil cinsel özelliklerinin kazanılmasında rol oynamaktadır.

Birincil cinsiyet özellikleri üreme yeteneği ile doğrudan bağlantılı olup, bireylerin biyolojik cinsiyetlerine özgü olan ve doğuştan sahip oldukları özelliklerdir. Erkeklerde penis ve testislerin; kızlarda uterusun, overlerin ve vajinanın varlığı birincil cinsiyet özellikleridir. ergenlik boyunca erkeklerde penis ve testislerin; kızlarda uterusun, overlerin ve vajinada meydana gelen değişimler cinsel olgunlaşmanın başladığına işaret etmektedir.

Çocukluk döneminde işlevlerini tam olarak yerine getirebilecek kadar gelişmemiş olan cinsel organlar ve üreme organları ergenlik döneminde olgunlaşmakta, böylece ergen üreme yeteneğini kazanmaktadır. erkeklerde sperm, kızlarda menstrual döngünün ve ovum( yumurta/kadın üreme hücresi) üretiminin başlaması birincil cinsiyet özelliklerindeki gelişimin sonucudur.

İkincil cinsiyet özellikleri ise doğrudan üreme yeteneği ile ilgili, olmayan ancak cinsiyete özgü fiziksel özelliklerin belirginleşmesini sağlayan özelliklerdir.kızlarda meme gelişimi, kalça genişlemesi, genital bölgenin ve koltuk altının kıllanması,sakalların çıkması,adem elmasının belirinleşmesi ve ses değişimi ikincil cinsiyet özellikleridir.ikincil cinsiyet özellikleri ile kadın ve erkeğe dair fiziksel görünüme ulaşılır.

Hem birincil cinsiyet özelliklerindeki değişimin başlangıç yaşı hem de ikincil cinsiyet özelliklerinin ortaya çıkışı, kazanılma yaşı çeşitli sosyo-demografik( cinsiyet,ırk,yaşanılan coğrafya vb.) ve sosyo-ekonomik( yetersiz beslenme, yaşam stili, stres, vb.) koşullarına göre değişebilmektedir.erkeklerde birincil cinsiyet özelliklerindeki değişim başladığı üreme organı testislerdir; ortalama 11 yaş civarında testisler gelişmeye başlar, ardından yaklaşık bir buçuk yıl sonra penis büyümeye başlar ve bu büyüme ortalama 16 yaşa kadar devam eder. kızlarda puberte ile birlikte gelişim hızlarında farklılıklar olmakla birlikte uterus, fallop tüpleri, vajina ve overlar gelişmeye başlar. Bununla birlikte kızlarda cinsel olgunlaşmanın belirtileri, meme gelişiminin başlaması, genital bölgede kılların ortaya çıkması, 1 ıl sonra koltuk altlarında kılların ortaya çıkması ve puberte döneminin sonlarına doğru ortalama 13 yaş civarında menarş olarak adlandırılan ilk menstruasyon döngüsünün meydana gelmesidir.

ERGENLİKTE RUHSAL DEĞİŞİMLER

Ergenliğe geçişle birlikte hem vücutta hem de düşünce sisteminde oluşan değişikler sonucunda ruh hali de başkalaşır. Bu dönemde yoğunlaşan hormonlar sebebiyle davranışlar hayatı zorlaştıracak şekilde iniş çıkışlar gösterir. Genç sadece vücudunda ortaya çıkan fiziksel değişikl1klere uyum sağlamak zorunda kalmaz, aynı zamanda hayatında meydana gelen ürkütücü değişiklerle de başa çıkmak zorunda kalır.

Kimlik Oluşturmak: Ergenlikte bireyler farklı kimlikleri denemek için göreli olarak özgürdür. Deneme genellikle ergenliğin başlarında davranışların, giysilerin ve konuşmanın özel biçiminin benimsenmesiyle ergeni yetişkinlerden açık biçimde ayırır. Örneğin bir ergen farklı görünmek niyetiyle antik giysiler giyip, küpe takıp yerel alışveriş merkezinde gösteriş yapabilir. Aynı zamanda, kendini ilaçlarla ya da suçlulukda kaybetmek gibi ciddi antisosyal davranışlardan kaçınarak okulda iyi notlar alıyor olabilir. Tipik olarak ergenler farklı olmaya çalışarak, ebeveynlerinin ve toplumun normlarına başkaldırarak ve eski uygucu kimliklerini kendileri için oluşturdukları kimlikle değiştirerek kimliklerim aramaya başlarlar.Kimlik oluşumu kolay bir iş değildir ve bazı ergenler onu başarılı biçimde tamamlayamaz ve kimlik oluşumunda sorun yaşarlar.

Öz Saygıda Değişiklik: Öz Saygı, bireyin kendisi hakkında nasıl hissetiğidir.Ergenlerin kendileri hakkındaki duyguları günden güne değişkendir.çok sayıda ergen ve beliren yetişkin için düşük öz saygının yarattığı duygusal rahatsızlık geçicidir, fakat bazılarında düşük öz saygı başka problemlerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Ancak problemin ciddiyetinin yalnızca ergen ve beliren yetişkinlerin düşük benlik saygısına değil, diğer koşullara da bağlı olduğu unutulmamalıdır. Düşük öz saygı zorlu okul geçişleri, problemli bir aile yaşantısı ya da diğer stresli olaylarla birleştiğinde, bireyin problemleri şiddetlenebilir.Ergenlerin ve beliren yetişkinlerin öz saygılarını arttırmak için duygusal destek ve sosyal kabulü sağlamak, başarıyı teşvik etmek ve yetenekleri olan alanları belirlemek için cesaretlendirilmelidir.

Duygularda Değişiklik: Ergenlik dönemine gelinildiğinde ergenin deneyimlediği duygular ve yoğunlukları değişim göstermektedir. Bu dönemde beyin yapısında ve hormonlarda meydana gelen değişimlerin duygusal gelişim üzerindeki etkisi ile ergenlerin yoğun değişken duygularıyla sağlıklı şekilde baş edebilmelerinde duygu düzenleme becerisi kazanmaları önemli hale gelmektedir. Tüm bu özelliklerin yanında duygusal bir karmaşa dönemi olarak tanımlanan ergenlik döneminin ilk yıllarında duygusal iniş ve çıkışlar daha sık görülmektedir. Özellikle ergenliğin başlarında bireyler yaşadıkları bu duygusal hareketlenmeleri nasıl kontrol edebileceğini tam olarak bilememektedir. Bunun sonucunda da yaşadıkları olumlu ya da olumsuz duyguları etrafındaki arkadaş, kardeş ya da ebeveynlerine yansıtabilmektedir. Böyle anlarda ergenlerin ilgili konu ile ilgili anlattıklarını onları eleştirmeden, küçümsemeden ve yargılamadan dinleyerek onların kendierini ifade etmelerine fırsat tanımak büyük bir rahatlama sağlayacaktır. Yaşantılarda duyguları konuşma, anlama, ifade etme ile duygusal gelişim desteklenebilir.

Kimlikte Meydana Gelen Değişiklikler: Kimlik bir kişinin kim olduğudur. Ben kimim? Nasıl biriyim? Hayatta ne yapacağım? Beni Farklı kılan nedir? bu sorular ergenlikte sık karşılaşılan ve neredeyse evrensel bir mesele olarak yüzeye çıkar. Ergenler kimlik sorularına cevap vermek için büyük çaba harcarlar. Kimlik oluşumu ne düzenli ne de her zaman fırtınalıdır. En yalın haliyle mesleki bir yönelme, ideolojik bir duruşa ve cinsel bir yönelime bağlanmayı içerir. Kimlik gelişimi küçük parçalar halinde olmaktadır. Kararlar bir kereliğine ve her zaman için alınmazlar, tüm kararlar yeniden ve yeniden alınmak zorundadir. Kiminle flört edeceği, ayrılma, madde kullanma, üniversiteye gitme, ya da işe girme, ders çalışma ya da eğlenme, politik aktivitelere katılıp katılmama gibi bazı kararlar o an önemsiz görünse de yıllar içerisinde bireyin kim olduğunun temelini oluşturmaya başlar.çok sayıda ergen amaçlı bir kimlik geliştirme de zorlanmakta ve yaşamın en büyük sorularından bazılarıyla uğraşırken yalnız bırakılmaktadır. Ergenlerde olumlu bir kimlik gelişimi için onlar adına karar almak yerine yetişkinlerin, ebeveynlerin, öğretmenlerin rehberlik ve geri bildirimleri ile onlara ilham verecek ve hedeflerine ulaşmalarını destekleyecek bir ortama ihtiyaçları vardır.

KAYNAKÇA

  • Santrock J.W.(2020).Ergenlik, nobel yayınlar.

  • Siyez M.D.(2021). Çocuk ve ergen gelişimi çok boyutlu bir bakış, pegem akademi.